Kıyametin Provası: 6 Şubat Depremi
Deprem bilgileri kılavuzu yahut depremle ilgili bilmemiz gerekenler.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Şayet bu ülkede yaşıyorsanız bu gerçeği bilmeli ve öylece kabul etmelisiniz. Korkudan azade yaşamak istiyorsanız hayatınızı ona göre düzenlemelisiniz. Peki, bizi korkutan ve hayatımızı zindan eden deprem gerçekte nedir? Yer kabuğuyla ilgili çalışmalar yapan bilim adamları depremi, “yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar hâlinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayı” olarak tanımlıyorlar. Bir başka deyişle depremler, yer içinde birikmiş gerilme enerjisinin aniden boşalmasıdır.
Yeraltındaki enerji birikiminin nedeni, dünyayı saran levhaların hareketleridir. Hareket eden levhalar, birbirleri üzerine kuvvet uygulayarak belirli bölgelerde enerji birikmesine yol açar. Bu enerji, kayacın kırılma sınırını geçtiği anda kırılma (faylanma) olur ve enerji boşalır. Yüzeye yakın depremlerde kırılma yeryüzünde görülebilir. Alman bilim adamı R. Hoernes, depremlerin “tektonik depremler, volkanik depremler ve yer içindeki büyük boşlukların çökmesi ile oluşan depremler” olmak üzere üç çeşit olduğunu belirtmiştir.
Tektonik depremlerde, biriken enerji çok büyük olduğundan ortaya çıkan enerji de büyük olur. Ülkemizdeki büyük depremlerden 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi sırasında çıkan enerji, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaydığı enerjiden 400 kat daha büyüktür.
Deprem sırasında açığa çıkan enerji, ses veya deniz dalgalarına benzeyen ve elastik dalgalar (sismik dalgalar) olarak adlandırılan deprem dalgaları ile yayılır.
Volkanik depremler çok küçük olup kendilerine özgü yapıları vardır. Bu tip depremler günümüzde patlama tehlikesi olan (Vezüv, Fuji vb.) volkanların içinde olur. Volkanların içindeki küçük patlamalar ve kırılmalar küçük depremleri meydana getirir.