Birlik Hakkında Röportaj
Medeniyet kavramı; içinde yer alan insanları bir şekilde birbirine bağlar. Toplumların en çok muhtaç oldukları husus da bu bağ ve bir olma durumudur. Bu unsurlar; toplumun güveni, huzuru, emniyeti ve dirliği için önem arz etmektedir. “Birlik” konusuna yer verdiğimiz bu sayımızda, SDE İç Politika ve Hukuk Koordinatörü Prof. Dr. Tevfik ERDEM ile bir röportaj gerçekleştirdik. Prof. Dr. Erdem, birlik ve beraberlik kavramları, toplumsal birliğin sosyolojik temelleri, toplumsal ve kültürel birlik kavramları, dayanışma ve dil birliği konularında dergimize önemli açıklamalarda bulundu.
Hocam, bu ayki kapak konumuz “birlik” kavramı üzerine. Peki, sizce birlik nedir? Nereden başlar, nereye varır ve bu birliği besleyen unsurlar nelerdir?
Birlik, toplumda, insanların yüreklerinin aynı hisle çarpmasıdır. Farklı özelliklere, farklı niteliklere, farklı mesleklere sahip olan insanların, bütün bu farklılıklarının bir harmoniye dönüşmesidir. Birlik dediğimiz şey budur. Yine birlik; farklı özelliklere sahip olan, farklı işleri yapan, farklı düşüncelere sahip olan insanların benzer bir amaç ve ideal için bir araya gelmesi, aynı değerler manzumesi etrafında toplanması ve aynı amaç için bir araya gelen insanların, farklılıkların bir zenginlik olarak ortaya çıkmasıdır. Nasıl ki farklı renkteki iplikler bir araya gelerek halıdaki o görsel deseni oluşturuyorsa; farklı insanların bir araya gelmesi, özellikle o farklılıkların her birisinin bir bütünü oluşturmak için bir araya gelmesi, birlik dediğimiz şeyi oluşturur.
Birlik, öncelikle insanların düşüncelerinde, duygularında başlar. Yani insanlar; düşünceleriyle ve duygularıyla bu birlik düşüncesine sahip olmalı; bir başkasının onları zorlaması ya da yönlendirmesi aksi takdirde çok etkili olmaz. Çünkü bu birlik olma veya bir araya gelme düşüncesi, bence daha çok bireylerin duygularıyla, hisleriyle ilgili bir durum. Eğer bu olursa, bir bütünleşme gerçekleşir; bütünleşme ise topluma ruh katar, dinamizm ve zenginlik katar. Eğer bu birlik olmazsa da toplumsal enerji, toplumsal bütünleşme dediğimiz şey gerçekleşmez. Çünkü bizim, sosyologlar olarak birlik dediğimiz şey; toplumsal bütünleşmedir, toplumsal uyum ve harmonidir. Eğer bu olmazsa zaten birlikten bahsetmemiz mümkün olmaz. Nihayetinde aynı hislere, aynı duygulara, benzer düşüncelere sahip olunması; benzer hedefler, benzer idealler etrafında bütünleşebilme hissi, bu birlik denilen olguyu besleyen unsurlar olarak göze çarpmaktadır.
Birlik ve beraberlik kavramlarının devletler, milletler ve şahıslar için önemi hakkında neler söylenebilir?
Şimdi toplumsal birlik ve beraberlik ile kastettiğimiz şeyin öncelikle toplumsal bütünleşme olduğunu belirtmemiz gerekir. Yani insanların birlik oluşturması, insanların bir dernek ya da kooperatif için bir araya gelmesi değildir. Toplumsal birlikten kastettiğimiz şey; insanların daha iyi bir hayatı sürdürmek, daha huzurlu bir toplumu oluşturabilmek adına bir araya gelmeleridir. Tarih boyunca bu toplumsal bütünleşmeyi, birliği oluşturan toplumların hep ilerlediğini; bu toplumlarda huzurun ve sükûnun olduğunu görürüz. Bunun için insanların bir araya gelerek oluşturdukları milletlerin, birlik oluşturabilme altyapısının olması gerekiyor.