108. Sayı
₺45,00
Stokta yok
Açıklama
Kar, masmavi gökyüzünü örterken, Osmanlı İmparatorluğu’nun kalbi, Kafkas Cephesi’nde atıyordu. I. Dünya Savaşı’nın soğuk rüzgârları, Sarıkamış’ta çığlıkların, kahramanlıkların ve trajedilerin öyküsünü yazdı. O beyaz örtü, bir siperdeki askerlerin ayak izlerini silerken, tarih, bu beyaz gecede unutulmaz bir hikâye doğuracaktı.
Aralık ayı, Sarıkamış Harekâtı’nın başlangıcıyla soğuk bir drama dönüştü. Aslında bu, bir dramın ötesinde, insanlığın acımasız gerçekleriyle yüzleşmenin ve stratejik hataların bedelini ödemenin hikâyesiydi. Gözler, Kafkas Dağları’nın zirvelerine doğru kaymıştı. Zafer, bu beyaz cennetin ardında yatıyordu; fakat ne yazık ki, gerçeklik başka bir hikâye anlatacaktı.
Askerler, donmuş topraklara adım atarken, soğuk nefesleri, birer beyaz duman bulutuyla gökyüzüne karıştı. Sarıkamış’ın gecesi, yıldızların ışığında kaybolmuştu. Ordular, soğukla çarpışırken, doğanın sessiz çığlıkları âdeta duyuluyordu. Beyaz örtü, siperleri ve askerleri sararken, bir dramın perdesi aralanıyordu.
Fakat, doğa zalimdi ve soğuk hava, insan iradesini sınayarak acımasız gerçekleri ortaya çıkarıyordu. Donmuş toprak, yorgun ayakları karşılamış; ancak zaferin peşinden koşanları boğazlamıştı. Sarıkamış’ta, beyaz gecenin ortasında yaşanan bu dram, yalnızca bir stratejik hata değil, aynı zamanda birçok masum hayatın kaybının da öyküsüydü.
Ordular, donan topraklarda kaybolurken, Sarıkamış’ın beyaz gecesi, savaşın soğuk yüzünü göstermişti. Orduların karlar altında kaybolan umutları, siperlerin ardında atılan çığlıklarla birleşerek tarihe not düşmüştü. Sarıkamış, bir hüznün sahnesiydi ve bu sahnede yazılanlar, savaşın acımasız gerçeklerini anlatan bir destan olmuştu.
Gecenin sonunda, Sarıkamış’ın beyaz perdesi kalktığında, geride yalnızca donmuş topraklar, kayıp hayaller ve soğuyan yürekler kalmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun kışın kucağına düşen Sarıkamış Harekâtı, sadece bir askerî zaferin değil, aynı zamanda insanlığın kırılganlığının da öyküsüydü aslında. Sarıkamış Harekâtı, bir milletin acılarını, umutsuzluğunu ve stratejik hatalarının bedelini simgeliyordu. Beyaz gecenin ardında bıraktığı yara, sadece bir savaşın değil, aynı zamanda bir milletin yüreğine saplanmıştı.
Bu yıl, vatanı için şehadeti göze alarak ölüme koşan kahramanların başlattığı Sarıkamış Harekatı’nın 109. yıl dönümü. Vatan ve bayrak için hayatlarını kaybeden şehitlerimizi tekrardan rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
“Sarıkamış Harekâtı” konusunu farklı yönleriyle kapsamlı olarak dosya konusu yaptığımız bu özel sayımızda, birbirinden değerli makaleleri siz okuyucularımızla buluşturuyoruz. Konuyla ilgili olarak bu sayımızda, Sarıkamış Dayanışma Grubu Kurucu Başkanı Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ ile bir röportaj gerçekleştirdik. Gençlerin de söz sahibi olduğu dergimizde, konumuzla ilgili olarak her sayıda olduğu gibi onların da fikirlerine yer verdik. “Tarihte Bu Ay Neler Oldu?” köşemizde, tarihin unutulmaya yüz tutmuş olaylarını yeniden gün yüzüne çıkardık. Bu sayımızda da bir film ve kitap tanıtarak sizlere önerilerde bulunduk. Yeni sayımızın düşünce iklimimizi zenginleştirmesini, fikir dünyamıza yeni değerler katmasını ve yol gösterici olmasını temenni eder, sizlere keyifli ve bilinçli okumalar dileriz.