Çaka Bey’den TCG Anadolu’ya Mavi Vatanda Türk Denizciliği
Bir devletin sahip olduğu toprak parçasının ve bulunduğu konumunun önemini anlatan bu söz, coğrafyanın toplumların kaderini nasıl etkilediğini vurgular. İslam bilgini İbn Haldûn’a (1332 – 1406) göre de toplumların kaderini belirleyen en önemli etkenlerden biri coğrafyadır. Mukaddime eserinde, İbn Haldûn, coğrafyanın insan üzerindeki etkilerini birçok açıdan ele almıştır. Türkiye Cumhuriyeti de Anadolu gibi önemli bir jeopolitik ve jeostratejik topraklara sahiptir. Aynı zamanda etrafı önemli denizlerle çevrili bir amfibi özelliğe yani kara ve deniz ülkesi olma avantajına sahiptir. Bu nedenle karada egemen olma ve hâkimiyet kurma unsurları kadar denizlerde de hâkim olacak bir donanma ve insan gücüne sahip olunması gerekmektedir. Avrupa, Akdeniz, Balkanlar, Orta Doğu, Kafkasya ve üç kıtanın birleştiği noktada bulunan konumu, onun güçlü bir ordu ve donanmaya sahip olmasını mecbur kılmaktadır. Nitekim Anadolu’nun tarihine baktığımızda donanması güçlü olan devletlerin bölgesinde güçlü bir hâkimiyet tesis ettiği gözlenmektedir.
Köklü bir devlet geleneğine sahip Türklerin, günümüze kadar birçok güçlü devlet kurmalarını sağlayan en önemli özellik; teşkilatlanma ve askerî yetenekleridir. Bu askerî yeteneklerini denizlerde de göstermişlerdir. Konumuz açısından bunun en güzel örneğini Çaka Bey’de görmekteyiz. Türklerin dünya tarihindeki serüveninin önemli kahramanlarından biri de şüphesiz Çaka’dır. Anadolu’da, 1071 Malazgirt Zaferi’nden çok kısa bir süre sonra Adalar Denizi kıyılarına 1082’den itibaren hâkim olmaya başlayan Emîr/Amiral Çaka Bey, “Türk Cihan Hâkimiyeti” mefkûresinin bir parçasını oluşturan denizlere hâkim olma fikrinin ilk icracılarından biridir.