Şimdi yükleniyor

64. Sayı

64. Sayı

20,00

Stokta yok

Kategoriler:

Açıklama

İstanbul Sözleşmesi, yani orijinal adıyla “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, uluslararası alanda yaptırımı ve bağlayıcılığı olan ilk sözleşmedir. Türkiye’de, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti vakalarının istikrarlı bir şekilde gerçekleşmeye devam etmesi, şiddeti konu alan hukuki düzenlemeleri bir kez daha gündeme getirdi. Ancak kadına yönelik şiddete ilişkin hazırlanan ve imzalanan İstanbul Sözleşmesi, yeni tartışmalara konu oldu.

Tartışmaların odağında olan İstanbul Sözleşmesi, bugüne kadar kadına karşı şiddet, ev içi şiddet, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete ilişkin en kapsamlı tanımlamaları yaparak; cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli tüm ayrımcılık biçimlerine karşı mücadele edilmesi, erkek şiddetinin önlenmesi, şiddete karşı tedbir alınması konularında taraf devletlere pek çok yükümlülük getiriyor. Ancak burada en çok eleştirilen husus ise, sözleşmenin “aile yapısını bozduğu”, “toplumu yozlaştırdığı”, “evli ve evlilik dışı tüm çiftleri sözleşmenin öznesi olarak görüyor” gibi iddialardır. Bu hâliyle özünde Batı medeniyeti felsefesi ve aklı olan İstanbul Sözleşmesi’nin, İslam toplumları için ne derece uyarlanabileceği ve uygulanabileceği tartışmalı hâle gelmiştir. Sözleşmenin 6 yıllık uygulama neticesinde ise, aile yapımızın güçlenmediği, buna karşılık aile parçalanmalarının ve aile cinayetlerinin kamuoyunun gündeminden düşmediği görülmektedir.

Türk toplumu olarak aile; son kalemiz, sığınağımız, bizi ayakta tutan ve tutacak olan bir kurumumuz olup bunun ifsat edilmesine rıza gösterilmemelidir. Şiddetin her türlüsüne karşı olan, kadına yönelik şiddeti “Cenneti anaların ayakları altına seren!” bir anlayışa sahip olan dinimizle ilişkilendirmeyi reddeden bir bilinçle vurgularız ki, bu sözleşmeye dayalı kanun ve mevzuatın daha insani bir çerçevede, kültür ve medeniyet değerlerimizi dikkate alan, çağımızın da gerektirdiği donanımlara uygun olacak şekilde yeniden düzenlenmesidir.

“İstanbul Sözleşmesi”ni farklı yönleriyle kapsamlı olarak dosya konusu yaptığımız bu özel sayımızda, AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanı Canan KALSIN, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve KADEM Vakfı’nın Kurucu Genel Başkanı Doç. Dr. Emine Sare AYDIN ve Afyonkarahisar Barosu Başkanı Av. Turgay ŞAHİN ile bir röportaj gerçekleştirdik. Her ay farklı bir ili tanıttığımız dergimizde bu ay da “Dağların Şehri Hakkâri”ye konuk olduk. Gençlerin de söz sahibi olduğu dergimizde, konumuzla ilgili olarak onların da fikirlerini aldık. “Tarihte Bu Ay Neler Oldu?” köşemizde, tarihin unutulmaya yüz tutmuş olaylarını yeniden gün yüzüne çıkardık. Bu sayımızda da bir film ve kitap tanıtarak sizlere önerilerde bulunduk. Yeni sayımızın düşünce iklimimizi zenginleştirmesini, fikir dünyamıza yeni değerler katmasını ve yol gösterici olmasını temenni eder, sizlere keyifli ve bilinçli okumalar dileriz.