Editör – 112. Sayı
İnsanlık tarihinin en temel ve evrensel değerlerinden ikisi hiç şüphesiz adalet ve ahlaktır. İnsanın sosyal bir varlık olması, onun kendi dışındaki canlı-cansız varlıklarla; olay, olgu, durum, süreç ve nesnelerle kurduğu ilişkilerde birtakım temel esasları gözetmesini zorunlu kılmıştır. İnsanlık, tarih boyunca adalet arayışı içinde olmuş ve ahlaki değerleri toplumsal hayatının merkezine yerleştirmiştir. Adalet, bir toplumun temel taşıdır. Adaletin olmadığı bir yerde, huzurdan ve güvenlikten söz etmek mümkün değildir. Tarih boyunca filozoflar, hukukçular ve siyasetçiler adaletin tanımını yapmaya, onu en iyi şekilde uygulamaya çalışmışlardır. Zayıfları korumak için her toplum kendi kültürüne göre bir ahlaki norm kurmuş, sonrasında bu normlar ile kendi hukuk sistemini inşa etmiştir. Ancak adalet, yalnızca hukukun uygulanmasıyla sınırlı bir kavram değildir; aynı zamanda toplumsal eşitlik, fırsat eşitliği ve insan haklarının korunması gibi geniş bir alanı kapsar. Ahlak ise bireylerin doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasında yaptığı seçimleri belirleyen değerler bütünüdür. Ahlak, kişisel bir vicdan meselesi olduğu kadar, toplumsal normlar ve kültürel değerlerle de şekillenir. Toplumların dinî inanışları, kültürel değerleri ve yaşam tarzları ahlaki değerlerin kaynağını olmuştur. Bir toplumun ahlaki değerleri, o toplumun üyeleri arasında uyumun sağlanmasında ve bireylerin topluma katkıda bulunmalarında önemli bir rol oynar. Ahlakın temelleri, kültürden kültüre değişse de, dürüstlük, yardımseverlik, saygı gibi evrensel bazı ilkeleri de vardır. “Ahlak ve Adalet” konusunu farklı yönleriyle kapsamlı olarak dosya konusu yaptığımız bu özel sayımızda, birbirinden değerli makaleleri siz okuyucularımızla buluşturuyoruz. Konuyla ilgili olarak bu sayımızda, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Halil ÜÇER ile bir röportaj gerçekleştirdik. Gençlerin de söz sahibi olduğu dergimizde, her sayıda olduğu gibi bu sayının dosya konusundaki katkılarına yer verdik. “Tarihte Bu Ay Neler Oldu?” köşemizde, tarihin unutulmaya yüz tutmuş olaylarını yeniden gün yüzüne çıkardık. Bu sayımızda da bir film ve kitap tanıtarak sizlere önerilerde bulunduk. Yeni sayımızın düşünce iklimimizi zenginleştirmesini, fikir dünyamıza yeni değerler katmasını ve yol gösterici olmasını temenni eder, sizlere keyifli ve bilinçli okumalar dileriz.