Gençlere Sorduk
Milletimizin inanç sisteminin şekillenmesine öncülük etmiş önemli şahsiyetlerden biri olan büyük Türk bilgini İmam Mâtürîdî’yi konu edindiğimiz bu sayımızda, konuyla ilgili olarak gençlerin de düşüncelerini aldık ve bakın onlar konumuzla ilgili neler söyledi.
Dünden Bugüne Mâtürîdî
Ebû Mansûr Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî, Mâtürîdîyye mezhebinin kurucusudur. Doğum ve ölüm tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, IX. yüzyılın ilk çeyreğinde dünyaya geldiği ve ömrünün, bir asra yakın olduğu tahmin edilmektedir.
Mâtürîdî’nin, Özbekistan Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde bulunan Semerkant kentinde doğup orada vefat ettiği bilinmektedir. Mâtürîdî, Semerkant’ın ünlü Çakerdize mezarlığına defnedilmiştir. Şimdi, Semerkant’ın Siyab merkez ilçesinin ikinci Şark Mahallesi Gucdüvan Sokağı’nda yer alan mezarının bulunduğu alana, 2000 yılında tamamlanan yeni bir türbe ve etrafına da bir külliye inşa edilmiştir.
Mâtürîdî’nin mezar taşına, arkadaşı ve öğrencisi Hakîm es-Semerkandî tarafından şu ibare yazdırılmıştır: “Burası bütün hayatını ilme adayan, gücünü, ilmin yaygınlaşması ve öğretilmesi yolunda tüketen, din yolundaki eserleri övgüyle anılan ve ömrünün meyvelerini devşiren kişinin mezarıdır.”
Mâtürîdî, her tür bilgiyi gerekli kılan iki şey olduğunu savunur. Onlardan biri akıl, diğeri ise nakildir. Akıl süzgecinden geçirilmemiş her tür bilgi, faydadan daha çok zarara sebep olacağı konusunda düşünmemiz gerektiğini vurgulamıştır. Kendisi din âlimi olmasına rağmen, “Benim bile söylediklerimi siz, akıl süzgecinden geçirin ve size mantıklı geliyorsa nakledin.” diyor. Bunun, her saniyede binlerce bilgiye ulaşabilme imkânına sahip olan bizler için ne kadar da önemli olduğunu düşünmemiz lazım.
Dilnoza MAMAYUSUPOVA
Necmettin Erbakan Üniversitesi,
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Yüksek Lisans
İmam Mâtürîdî Hakkında 10 Gerçek
- İmam Mâtürîdî, 870 yılında Semerkant’ta doğdu ve 944 yılında aynı şehirde vefat etti.
- Âlim, “Doğru yola hidayet eden”, “Müslümanların inancını ıslah eden”, “Ehl-i Sünnet vel cemaat bayrağını yükselten” gibi yüce sıfatlarla tanınır.
- Âlim, “Mâtürîdîlik” akidevi mezhebinin kurucusudur.
- İmam Mâtürîdî’nin Kitâbü’t-Tevhîd kitabı, akide ilmindeki en önemli kaynaklardan biridir.
- İmam Mâtürîdî; tefsir, akide ve fıkıh ilimleri üzerine 15 civarında eser yazmıştır.
- İmam Mâtürîdî, “bilgi teorisi”ni bilimsel olarak ilk kez kanıtlayan kişidir.
- Bugün dünya Müslümanlarının yarısından fazlası Mâtürîdî akidevi mezhebini takip ediyor.
- Âlim, IX. ve X. yüzyıllarda ortaya çıkan Bid’atlara meydan okuyarak, İslam’ın insani doğasını ortaya koymuştur.
- 11 Ağustos 2020’de, Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev’in girişimiyle, “İmam Mâtürîdî Uluslararası Araştırma Merkezi” kuruldu.
- Özbek halkı, İmam Mâtürîdî’nin torunlarıdır.
Dilshot RAKHMATOV
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler – Yüksek Lisans
Mâtürîdî Akımı
Mâtürîdî Akımı, Ebû Mansûr Mâtürîdî tarafından kurulmuştur. IX. yüzyılın sonu, X. yüzyılın başında Mâverâünnehir’de çeşitli mezheplerin inançlarına karşı cevap olarak ortaya çıkar. Mâtürîdî akımının geniş çapta yayılmasının asıl nedeni; ılımlılığı ve Kur’an, hadis ve akıl, mantık ve iman meselelerinde gerçeğe daha yakınlığından kaynaklanır.
İmam Mâtürîdî’nin yolunu takip edenler, bilginin sadece akla dayanması gerektiğini söyleyen Mu’tezili akımının aksine, akıl ve rivayetin bir arada kullanılmasının gerekli olduğuna inanırlar. Mu’tezili akımı, Kuran’ın yaratıldığını söylerken, Mâtürîdî akımı ise onu eski, kadim ve ezeli olarak kabul eder. Mâtürîdîlik doktrini, özellikle inanç açısından dikkate değerdir.
Mu’teziliciler, imanın üç şartının; dille ikrar, dille tasdik ve amel ile ikrar olduğunu söylerken; Mâtürîdîlik, imanın şartları, dil ile ikrar ve dil ile tasdik olarak tanımlar ve onlara göre amelin yeri farklıdır. Mâtürîdîlik, taksiri Allah tarafından belirlenmiş olsa bile, her insanın kendi eylemlerinden sorumlu olduğuna inanılır. Mâtürîdîliğe göre insan, sınavlar için yaratılmıştır. Aynı zamanda kendisine bu sınavlardan geçmesi ve doğru yolu bulması için bolca fırsat verilir. O (insan), kendi davranış ve eylemlerinde özgürdür.
Zaman geçtikçe Mâtürîdîlik doktrini gelişir ve XIII. yüzyıldan sonra Mâverâünnehir’den ayrılarak, Müslüman doğu memleketlerine yayılır. Selçuklular döneminde Mâtürîdîlik, İslam inancında her yerde uygulanır. Sünni İslam’ın Hanefî mezhebine inanan herkes; İmam Mâtürîdî’nin, müritlerinin ve takipçilerinin yazılarına güvenirler.
Dolayısıyla İslam dünyasının çoğu bölgesinde, yani Suriye, Irak, Türkiye, Pakistan, Hindistan, Şam, Afrika’da bu doktrin, hâlâ orta ve yüksek dinî okullarda bağımsız bir ders olarak öğretilmektedir.
Nulifar KADİROVA
Bursa Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Yeni Türk Edebiyatı
Yüksek Lisans
İmam Mâtürîdî Anıt Kompleksi
Kelâm ilminde Mâtürîdî akımının kurucusu, İslam dünyasında İmâmü’l-Hüda yani “Hidayet önderi” ve İmamü’l-Mütekellim yani “Kelâmcıların lideri” olarak bilinen büyük ilahiyatçı, bilim adamı Ebû Mansûr Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî, günümüzdeki Özbekistan coğrafyasının sınırlarında yer alan Semerkant‘ta, M.S. 853 yılında doğmuş ve M.S. 944 yılında vefat etmiştir.
İlk önce okulda eğitim görmüş, sonra eğitimine medresede devam etmiştir. İmam Mâtürîdî, dönemin büyük âlimleri olan İmam el-Eş’arî, Rudaki ve Fârâbî gibi aynı dönemde yaşamış; İmam Muhammed el-Buhârî’yi manevi akıl hocası olarak tanımıştı. Ali Şîr Nevaî, İmam-ı el-Mâtürîdî’nin onurunu övüp “Büyük âlimlerin sultanı.” diyerek yüksek bir değerlendirme yapmıştır.
Büyük âlimin doğumunun 1130. yıl dönümü nedeniyle 2000 yılında, Özbekistan’ın ilk Cumhurbaşkanı İslam Karimov tarafından Semerkant’ta İmam Mâtürîdî Türbesi, Çakardize mezarlığında inşa edilmiştir. Yine 2000 yılında, Özbekistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararıyla İmam Mâtürîdî’nin 1130. doğum yılı, büyük etkinliklerle Taşkent ve Semerkant’ta kutlandı. Ebû Mansûr Mâtürîdî’nin ilim ve dinî mirası, Özbek halkının manevi ve ruhi hayatındaki yeri ayrıdır.
Mâtürîdî Anıt Kompleksi, Semerkant bölgesinin merkezinde yer alan mimari bir anıttır. Yaklaşık dört hektara yakın bir alana sahip olan bu anıt kompleks, Semerkant’taki diğer mimari yapılar gibi çinilerle süslenerek inşa edilmiştir. Registan topluluğunun yakınında yer almaktadır. Mâtürîdî Anıt Kompleksi, üç bölüme ayrılmıştır (merkezi, bahçe ve çiftlik yapıları). Özbek ulusal sanatının en iyi geleneklerini kullanarak, anıtın mimari biçimi ve sanatsal çözümü yapılmıştır. Türbenin yapı malzemelerinde; pişmiş tuğla, mermer, ahşap sütün ve çini kullanılmıştır. Giriş taç kapısı; pişmiş tuğla, ahşap sütün ve çinilerle süslenmiştir. Türbe pişmiş tuğladan yapılmış olup dış cephesi çinilerle süslenmiştir. Türbenin dört bir yanındaki mermer sütunlar, türbeyi daha da görkemli göstermektedir. Tavan ve kubbe arası 15 metre yükseklikte ve kubbe, bitkisel desenli çinilerle kaplıdır. Bunun yanında kavun dilimli kubbe sitili kullanılmıştır. Dış cephe süslemesi zengin olsa da, iç mekânda sadelik hüküm sürmektedir. Türbenin iç mekânının merkezinde, büyük âlim İmam Mâtürîdî Hazretlerine ait Arapça sözleri, taşlar üzerine yazılıdır.
Surayyo KHODJOEVA
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü – Doktora