İtalyan Fotoğraf Sanatçısı Morrione’nin 50 Yıla Sığan Türkiye Sevgisi

Yunus Emre Enstitüsü, dünyanın farklı noktalarında bulunan temsilciliklerinde, Türkiye ile yolu kesişen ve Türk kültürüne gönül veren sanatçılara destek oluyor.

Roma Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye ile gönül bağı kuran İtalyan fotoğraf sanatçısı Gabriele Morrione’nin kadrajından Türkiye’nin kültürel zenginliklerini gözler önüne seren özel bir fotoğraf sergisi düzenledi.

100. Yılda 100 Türkiye Fotoğrafı Sergilendi

Sergide 1970’li yıllarda İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinden sanatçının kadrajına taşıdığı 100 fotoğraf yer aldı. Türkiye’nin pek çok tarihî ve turistik yerinin bulunduğu sergide ayrıca Morrione’nin her bir fotoğraf için kaleme aldığı anılar ile hikâyeler, Türkçe ve İtalyanca olarak davetlilerin beğenisine sunuldu.

Enstitünün ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Gabriele Morrione’nin Gözünden Türkiye Fotoğraf Sergisi”nin açılışına Roma Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Zafer Kıyıcı, Türk ve İtalyan üniversite öğrencileri, sanatseverler ve davetliler katıldı.

Sanatla Kültür Ağları Örülüyor

Roma Yunus Emre Enstitüsü Koordinatörü Zafer Kıyıcı, açış konuşmasında davetlileri selamlayarak Yunus Emre Enstitüsünün uluslararası alanda sanat aracılığıyla kültür ağları ördüğünü ve yabancı sanatçıları desteklemeye yönelik pek çok etkinlik gerçekleştirdiğini belirtti.

Koordinatör Kıyıcı, “Bugün Sayın Gabriele Morrione’nin uzun yıllar boyunca Türkiye’de muhteşem anları ölümsüzleştirdiği fotoğraf koleksiyonunda bulunan 100 fotoğrafın yer aldığı sergimizin açılışını yapmaktan mutluluk duyuyorum.” diye konuştu.

Roma’dan İstanbul’a Uzanan Bir Hikâye

İtalyan sanatçı Morrione, yaptığı açıklamada, Türkiye sevgisinin 1973 yılında ilk kez İstanbul’u ziyaret etmesi ve bu şehre hayran kalmasının ardından Türkiye’nin diğer şehirlerini de görmek istemesiyle başladığını belirtti.

“İstanbul’a âşık olmuştum”

Sanatçı Morrione, ilk kez Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyareti ve İstanbul’un kendisinde bıraktığı etkiyi şu sözlerle ifade etti:

“İstanbul’a ilk kez 1973 yılında mezuniyetimi kutlamak için arkadaşlarımla birlikte geldim. İstanbul’a ilk vardığımız an fazlasıyla etkilenmiştim. Camilerin eşsiz mimarisine, şehrin enerjisine ve kalabalığına kapılmıştım. Doğu’nun ve Batı’nın izlerinin harmanlandığı muhteşem bir yerdi. İstanbul’a âşık olmuştum.”

Ülkesine Döndükten Sonra Rüyalarında İstanbul’u Görmeye Başladı

Morrione, Türkiye’ye ikinci ziyaretini planlama serüvenine ilişkin “Roma’ya döndükten sonra rüyalarımda Ayasofya’dan Eminönü’ne gezdiğimi ve Haliç’in kıyısında yürüdüğümü görmeye başladım. Karaköy’de yürüyüş yapan birisinin fotoğrafını çekmiştim. Benim için hâlâ en değerli fotoğraf budur. Rüyalarımın ardından ikinci yolculuğumu planlamaya başladım. 1975 yılında Türkiye’yi ikinci kez ziyaret ettiğimde bu defa İstanbul’dan önce Anadolu’nun büyük bir kısmını gezdim. Anadolu insanı çok misafirperver ve nazikti.” ifadesini kullandı.

“İstanbul: Osmanlı Şehrinin İmgesi ve Hafızası” Kitabını Hazırladı

İstanbul ve Anadolu ziyaretlerinin ardından Türkiye’ye özel bir kitap hazırlamaya karar veren İtalyan sanatçı, edebiyata dair üzerinde çalıştığı “İstanbul: Osmanlı Şehrinin İmgesi ve Hafızası” başlıklı eserine kartpostallar, özel fotoğraflar, gravürler, çizimler ve sanat eserlerini de ekleyerek içeriğini daha da zenginleştirdi.

Morrione, konuşmasının son bölümünde “Bazen rüyalarımda 1970’li yıllarda İstanbul’un sokaklarında gezdiğimi görüyorum. Hafızamda kalan görüntüleri tekrar görmek çok güzel. İstanbul, bende değişmeyen bir tutku.” ifadesine yer verdi.

Türkiye’ye Dair Yazılan 500 Kitabı Enstitüye Hediye Etti

Gabriele Morrione, Türkiye ve İtalya’daki sahaflardan aldığı Türkiye’ye dair 18-19. yüzyıllarda yazılan Türkçe ve İtalyanca 500 kitabı, Roma Yunus Emre Enstitüsüne hediye etti.

Roma YEE Koordinatörü Zafer Kıyıcı, Morrione’nin Enstitüye hediye ettiği kitaplardan dolayı kendisine plaket takdim etti.

Program, konuşmaların ardından davetlilerin sergiyi gezmesiyle sona erdi.

Gabriele Morrione’nin Gözünden Türkiye Fotoğraf Sergisi, 31 Aralık 2023 tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak.

Kaynak: Yunus Emre Enstitüsü