Maraş Depreminin Düşündürdükleri ve Ulusal Güvenlik Perspektifi
Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde, Sofalaca-Şehitkamil-Gaziantep merkez üssünde, yerel saat ile 04.17’de Mw=7,7 şiddetinde; Ekinözü-Kahramanmaraş merkez üssünde, yerel saat ile 13.24’te de şiddeti Mw=7,6 olan iki deprem ile sarsılmıştır. (http://www.koeri.boun.edu.tr)
Yaşanan depremler akabinde, şiddeti 5 Mw üzerinde olan birçok deprem ve farklı şiddetlerde ölçülen binlerce artçı şok hissedilmiştir. Hatta ilgili hareketlenmeler Hatay bölgesinde yer alan KD-GB doğrultulu Antakya Fay Zonu üzerinde 6,4 şiddetinde yeni bir depremi de tetiklemiştir. (http://www.koeri.boun.edu.tr)
Bölgede bir türlü azalmayan sismik hareketlilik, makro düzlemdeki plaka hareketlerinin tetiklediği tahmini zor ihtimaller ve yer bilimlerine dair tanımlama süreçlerindeki veri eksikliklerinden kaynaklanan soru işaretleri, bundan sonra yeni depremlere dair yaşanabilecekler hakkında ne yazık ki rahatlatıcı bir tablo ortaya koymayı güçleştirmektedir.
Yaşanan depremler, toplam nüfusu yaklaşık olarak 14 milyona erişen ve yüz ölçümü 108,745 km2 olan (afet bölgesi ilan edilen) 11 vilayette çok büyük boyutlarda yıkıma sebep olmuştur. Bu vilayetlerden özellikle Kahramanmaraş, Hatay, Malatya ve Adıyaman, yaşanan depremlerden negatif etkilenmiştir. Bu dört büyük vilayette, şehir merkezlerindeki ve birçok ilçedeki yıkımın boyutları (mevcut binalardaki yüzde ellilik seviyelere erişen) – (ağır hasarlı ve yıkılan bina sayıları) incelendiğinde çok vahim bir tablonun ortaya çıkmasına yol açmıştır.
İlgili nüfus potansiyeli ve etkilenen coğrafi alan, kıyaslama yapıldığında, dünya üzerindeki birçok ülkenin toplam nüfusundan daha kalabalık ve yüz ölçümünden daha büyük ölçekteki bir alanı etkilediği dikkate alınırsa, sürece müdahale edebilmenin ne derece zor olduğu daha rahat idrak edilebilecektir. Ayrıca, afetin ilk günlerinde erişim imkânlarının ve ulaştırma altyapılarının hasar görmüş olması, ilgili vilayetlerdeki kamu kurumlarına ait olan binaların da kullanılamaz durumda oluşu ve kötü hava koşulları da müdahale süreçlerini güçleştirmiştir.