Türk Birliği
TDK Güncel Türkçe Sözlük, “birlik(-ği)”, dokuz ayrı anlamda açıklamış ve örnekler vermiştir. “Birlik” kelimesi birçok yerde kullanılırken konu, Türklerin birliği olunca, özel önem ve anlamlar yüklediğimiz bir kavram olmuştur. İlk üç tanım olarak ise, “Tek, bir olma durumu, vahdaniyet; bir arada olma durumu, vahdet; bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet …” şeklindedir.
Tanrı’nın bir olduğuna inanan Türkler, ülkelerini yöneten Kağan’a, Tanrı tarafından siyasi egemenlik gücü verildiğine inanmış; Kağan’a ve hukuk, örf, gelenek ve göreneklerine bağlı kalmışlardır. Eski Türklerde hem Kağan’ın hem de milletin var olan ilahi anlayışına göre Kağan’ın; Tanrı’dan, “ilahi güçten” aldığı “kut” görev ve yetkisi sadece kendi milletinin yönetimiyle sınırlı olmayıp, ülkesine kattığı topraklar üzerindeki halkı da yönetmesi şeklindeydi. Dünya üzerindeki yer ve suyun ıssız kalmaması için yaratılmış olduğu inancıyla hareket eden Türkler, gözlerinin görebildikleri yerleri almak ve topraklarını büyütmek için kısaca cihan hâkimiyeti düşüncesiyle mücadele etmişlerdir. Cihanşümul bir anlayışa sahip olan eski Türkler; kazandıkları toprakları ülkesine, halkı da kendi tebaasına katarak, birlikte huzur içinde yaşamışlar ve medeniyetlerini onlara da öğretmişlerdir. Dil, töre, kültür, hukuk ve erdemli hayatları ile egemenlikleri altındaki milletlerin refah, huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlamışlardır. Türk Kağanları ve halefleri, bir “bey” olarak ihtiyaç sahiplerine sürekli yardım dağıtmış; halkına, hatta başka ülkelerde yaşayan ülke milletlerine de yardım etmişlerdir.
Cihan devleti olmak güçlü olmayı gerektirdiğinden; Kağan, Tanrı’dan aldığı güç ve yetkiyle Türkleri hep, birlik içinde tutmaya çalışmış; vatanı, milleti ve egemenliklerini korumak için birlik ve beraberliğe önem vermiştir. Ayrılma, parçalanma tehlikesine karşı uyarılarda bulunmuş, birlik içinde olmayı salık vermiştir. Bilge Kağan’ın, milletini uyardığı ve birlik olmaya davet ettiği Orhun Abidelerindeki seslenişi önemli bir örnektir.