Türk MilletininVar Oluş Zemini: Birlik
Müslüman Türk milletinin kendi arasında her anlamda bir ve beraber olmasının iki temel zemini vardır. İslami zemini: “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” (Hucurat, 10) ayeti ve İslam’ın bir tevhid yani birlik dini olmasıdır. Tanrılarını üçe bölmüş sapık, batıl, bozuk din sahiplerinin misyonerlik faaliyetleriyle; sahih, gerçek, tek hak din olan İslam’ın müminleri olan Müslüman Türk milleti, dinlerinin bölünmesine izin vermeyeceklerdir.
Yine ayrıca Tanrılarını gökten yere indirmiş; kendi elleriyle para, makam, şöhret, gösteriş Tanrıları edinmiş güruhun, Türk çocuklarını, indirilmiş din olan İslam’ın, Allah’ın yerine uydurulmuş materyalizm dinlerinin fani Tanrılarına yönlendirerek, milletimizi inanç üzerinden bölüp parçalamalarına da izin vermeyeceğiz.
Türk milletinin millî birlik zemini ise, Türk bilgesi İsmail Gaspıralı’nın: “Dilde, fikirde, işte birlik” ilkesidir. Bunlara sırayla bakalım:
- Dilde Birlik: Dil, iki anlama gelir. İletişim sistemi olan lisan ve gönül. Buna göre biz, 350 milyonluk bütün dünya Türklüğü olarak Rusçayı, Çinceyi, İngilizceyi, Fransızcayı, Arapçayı, Farsçayı değil; sadece Türkçeyi aramızda tek iletişim dili yapmak zorundayız. Zira millî birliğin temeli dil birliğidir. Dilin ikinci anlamı gönül demektir. Buna göre bütün Türk dünyası olarak gönül, kalp, ruh, duygu, düşünce ve hayal birliği içinde olmak zorundayız. Aynı Allah’a inanan, aynı dini yaşayan, aynı sanatı, edebiyatı, kültürü, töreyi paylaşan, aynı amaçta, aynı hedefte birleşen, kalpleri bir çarpan, birlikte sevinen, birlikte ağlayan, uyumlu ahenkli bir millet olmak zorundayız. Varlığımız, devam ve bekamız buna bağlıdır.