Türkiye Yüzyılı Hakkında Röportaj
İki bin yıllık geleneğin parçası ve altı yüzyıllık bir devletin varisi olarak şimdi yeni bir döneme, “Türkiye Yüzyılı”na adım atıyoruz. Türkiye Yüzyılı; çağı yakalayan ülkeden, çağa yön veren ülkeye giden o kutlu yolculuğun adı olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yaşına ulaştığı bu yılda, Atalarımızdan aldığımız ruh ile Türkiye Yüzyılı’nda duraklama ya da gerilemeye mahal vermeden, doğru hamleler ile ülkemizi dünyada örnek bir konuma getirmek için her bir ferde çok büyük bir sorumluluk düşüyor. “Türkiye Yüzyılı” konusuna yer verdiğimiz bu sayıda, konuyla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin ALTUN ile bir röportaj gerçekleştirdik. Altun, ülkenin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı “Türkiye Yüzyılı” hakkında dergimize önemli açıklamalarda bulundu.
Ülkenin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedeflerin yer aldığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonu hakkında neler söylemek istersiniz? Nedir “Türkiye Yüzyılı”?
Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’imizin yeni yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak için Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu kapsamlı ve sağlam yeni bir vizyona işaret ediyor. Son 20 yılda ekonomiden diplomasiye, ulaşımdan sağlığa, eğitimden güvenliğe her alanda gerçekleştirdiğimiz büyük atılımları daha ileri taşıma yönünde aşkla yeni bir gayrete girişiyoruz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, hep birlikte daha büyük hedeflere yöneleceğimiz yeni bir başlangıcın adıdır Türkiye Yüzyılı.
Bu vizyon, ülkemizin yanı sıra bölgemiz, dünya ve insanlık için bir devrimin muştusudur. Bu vizyon, ülkemize yönelik meydan okumalara karşı büyük ve güçlü Türkiye duruşumuzu perçinleyecek. İnanıyoruz ki ülkemizin her bir ferdiyle birlikte harcını kardığımız Türkiye Yüzyılı ile çağa damga vuracağız.
Ülkenin gelecek tasarımı olarak da adlandırılan bu yeni vizyonda hangi maddeler var? Bu vizyon; bireyler için, toplum için ve ülke için ne anlama geliyor?
Esasında bugüne kadar yaptığımız her işi, bizi bu hayale yaklaştıracak adımlar olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği üzere, Türkiye Yüzyılı’nda demokrasimizi, katılımcı demokratik bir Cumhuriyet kimliğiyle taçlandıracağız. Bir asırdır enerjimizi yiyip tüketen her türlü taassuptan ülkemizi arındırıp, siyasetin eksenini emek ve eser üzerine yeniden kuracağız. Ülkemizdeki özgürlüklerin çerçevesini, pozitif özgürlük anlayışıyla tekrar çizeceğiz. Tam fırsat eşitliği ve hakkaniyet temelinde bir sosyal adalet anlayışını birlikte tesis edeceğiz. Fark edilen, fark atan, farkını hissettiren ve farklılıklarıyla zenginleşen bir ülke hâline geleceğiz. Ülkemizi, küresel çarkın lokomotifi hâline dönüştüreceğiz.
Türkiye Yüzyılı’nı millî ve yerli değerlerle evrenseli kuşattığımız, sözümüzü çağa söylediğimiz bir dönem hâline getireceğiz. Halkın, toplumun, siyasetin, yönetimin, ekonominin asli özne olarak güçlendiği bir dönem olacak Türkiye Yüzyılı. Tüm bu dile getirdiğimiz unsurlarıyla Türkiye Yüzyılı, bireysel ve toplumsal açıdan Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal kalkınma hamlesi olacak.