Şimdi yükleniyor

Türkiye’nin Yeşil Sanayi Çağı Başladı

turkiyenin yesil sanayi cagi basladi

Türkiye’nin Yeşil Sanayi Çağı Başladı

Türkiye Yeşil Sanayi Projesi Lansman Toplantısı, Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü J. Humberto Lopez, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Sanayi Genel Müdürü Prof. Dr. İlker Murat Ar’ın katılımlarıyla gerçekleşti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, lansman toplantısında küresel olumsuz gelişmelerin yol açtığı şoklara karşı dayanıklılığını ispat eden Türkiye ekonomisinin, son 13 yıl boyunca kesintisiz büyümeyi başardığını aktarak, 254 milyar dolarlık ihracatıyla küresel tedarik zincirlerindeki rolünü perçinlediğini söyledi. Bunu sanayicilere, ihracatçılara, AR-GE, girişimcilik ve inovasyon ekosistemine borçlu olduklarını dile getiren Kacır, bu başarıyı gelecek dönemde devam ettirmek adına, ülke sanayisinin yeşil dönüşümü için gerekli adımları attıklarını kaydetti. Kacır, bu bilinçle Bakanlık olarak bugüne kadar yeşil dönüşümde birçok önemli projeyi hayata geçirdiklerini, sanayiciye desteklerini sürdürdüklerini anlatarak, bugün de Türk sanayisinin yeşil dönüşümüne büyük katkı sunacak Türkiye Yeşil Sanayi Projesini; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla Dünya Bankası finansman desteğiyle hayata geçirdiklerini ifade etti.

Teknolojideki hızlı değişimin; iklim değişikliğiyle mücadele, dijital ve yeşil dönüşümü küresel gündemin merkezine taşıdığına dikkati çeken Kacır, “Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir küresel ekonominin inşası, ülkelerin öncelikli gündemi haline gelmiştir. İklim politikalarında uluslararası yasal düzenlemelerin getirildiği, ekonomik değerlerin doğal kaynakları koruyacak biçimde dönüştüğü, çevre teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşmaya başladığı, yenilenebilir enerji yatırımlarının öne çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Bizler de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat eksenli politikalarımızda köklü değişikliklere yol açacak bu süreci, 2053 Net Sıfır Emisyon vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak değerlendiriyoruz.” diye konuştu.

Bakan Kacır, TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında son 21 yılda yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanında 2 bin 791 proje ve 2 bin 352 kişiye 9,8 milyar lira destek sağladıklarını anlatarak, “TÜBİTAK ile Yeşil Mutabakata Uyum Kapsamındaki öncelikli AR-GE ve yenilik konuları ile doğrudan ilişkili projeleri öncelikli olarak destekliyoruz. Yeşil büyümeye odaklı ‘BiGG Yeşil Büyüme Çağrıları’na çıkıyor, 900 bin liraya kadar girişimcilik proje desteği sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ve KOBİ’lerimizin verimli bir şekilde yeşil dönüşümüne destek olacağız”

Bakan Kacır, iklim değişikliğine adaptasyon ve uyuma hizmet eden AR-GE çalışmalarını planlamak ve ulusal düzeyde koordine etmek üzere TÜBİTAK Temiz Enerji, İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü’nü kurduklarını dile getirdi. Sanayi bölgelerinin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda uluslararası standartlara ulaşmasını sağlayacak “Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi”ni hayata geçirdiklerini belirten Kacır, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile birlikte hazırladığımız ‘Çelik, Alüminyum, Çimento ve Gübre Sektörleri Karbonsuzlaşma Yol Haritaları’mızda bu dört öncelikli sektöre yönelik, alternatif teknolojiler, öngörülen emisyon azaltımları, yatırım ihtiyaçları ve politikaları değerlendirdik. Sektörlerin yeşil dönüşümünde rehber niteliğinde olan ‘Sektörel Yol Haritaları’ oluşturduk.” diye konuştu. Kacır, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacakları “Yeşil Dönüşüm Destek Programı” ile sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik yatırımları Bakanlık olarak öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendireceklerini anlatarak, sanayinin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi için uluslararası finansman kaynaklarına erişimini de hızlandırdıklarını anlattı. OSB’lerin Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak adına Dünya Bankası Finansmanlı Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile 300 milyon dolar finansman sağladıklarını, OSB’lerin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü yükselttiklerini aktaran Kacır, “Bugün de yine Dünya Bankası ile işbirliğinde yeşil dönüşümdeki en kapsamlı ve en büyük bütçeye sahip çalışmamızı ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesini’ hayata geçiriyoruz. Yeşil Sanayi Projesi ile sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ve KOBİ’lerimizin verimli bir şekilde yeşil dönüşümüne destek olacağız. 450 milyon dolarlık bütçeye sahip projeyi, Bakanlığımız koordinasyonunda KOSGEB ve TÜBİTAK eliyle yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kacır, KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık kısmla KOBİ’lerin karbon ayak izlerini azaltmaya ve kaynak verimliliğini artırmaya yönelik yeşil dönüşüm planlarını gerçekleştirmeleri konusunda yanlarında olacaklarını, bu doğrultuda bugün itibarıyla KOSGEB Yeşil Sanayi Destek Programı’nı yürürlüğe aldıklarını dile getirerek, programla KOBİ’lerin kendi bünyelerinde güneş enerji sistemlerinin kurulması için 14 milyon liraya kadar destek sağlayacaklarını anlattı. Enerji, su ve ham madde verimliliği, sürdürülebilir ve iklime dayanıklı atık geri dönüşümüne yönelik yeşil dönüşüm projelerine 4 milyon liraya kadar destek vereceklerini belirten Kacır, “Projenin TÜBİTAK’a ayrılan 175 milyon dolarlık kısmıyla yeşil üretime, daha yüksek enerji ve kaynak verimliliğine yönelik AR-GE ve inovasyon faaliyetlerinde bulunan firmalarımızı ve özel sektör liderliğindeki işbirliklerini destekleyeceğiz.” dedi.

“3 çağrıya çıkıyoruz”

Bakan Kacır, bu doğrultuda bugün itibarıyla 3 çağrıya birden çıktıkları bilgisini paylaşarak, şöyle devam etti: “Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Çağrısı ile iş modellerini, tedarik ve değer zincirlerini, ürün ve hizmetlerini yeşil dönüşüme uyumlu hale getirmek isteyen KOBİ’lere mentörlük desteği sağlayacağız. Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı ile sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik teknolojik çözümlerin ticarileşmesini kolaylaştıracak AR-GE ve yenilik projelerine 22,5 milyon liraya kadar kaynak aktaracağız. Sanayiye Yönelik AR-GE ve Yenilik Ağları (SAYEM) Yeşil Dönüşüm Çağrısı ile yeşil büyümeye katkı sağlayacak yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi için yeni teknoloji platformları oluşturacağız. Platform başına 300 milyon liraya kadar destek vereceğiz. Projenin Bakanlık ayağında ise teknik yardım ve kapasite geliştirme faaliyetleri kapsamında 25 milyon dolarlık bütçeyi yöneteceğiz. Bu doğrultuda yeşil dönüşümle ilgili kuruluşlar, şirketler ve bireyler arasında farkındalığın artırılmasını, çeşitli paydaşlarla ağ kurmanın kolaylaştırılmasını ve yeşil dönüşüm çabalarının ulusal görünürlüğünün artırılmasını hedefliyoruz.”

Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası ilan edildi

Bakan Kacır, bugün karbon emisyonu açısından öne çıkan ve ekonomi için kritik rol üstlenen 6 sektöre odaklandıkları ” Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası “nı da kamuoyuyla paylaştıklarını aktararak, “Yol haritamız kapsamında demir çelik, alüminyum, çimento, kimyasallar, plastik ve gübre sektörlerinde sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik. Çığır açıcı AR-GE ve yenilik temelli çözümler için tüm paydaşlarımızla 2026, 2030 ve 2035 yıllarına yönelik hedeflerimizi ortaya koyduk. Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında bugün açtığımız çağrılar için bu başlıklardaki projeleri bekliyor olacağız.” diye  konuştu.

“Türkiye Yeşil Sanayi Projesi yeni bir iş modeli olması açısından da kıymetli”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, KOSGEB ve TÜBİTAK’ın aracılığı, Dünya Bankasının finansman desteğiyle hayata geçirilen Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin yeni bir iş modeli anlamında da çok kıymetli olduğunu belirterek, “Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kurumları olarak birlikte çalışacağız ve TÜBİTAK olarak Dünya Bankası ile ilk kez böyle bir iş modeliyle birbirimizi tanıyacağız.” dedi.

Mandal, iklim değişikliğini ve artan etkilerini herkesin gözlemlediğini, böyle devam ederse telafisi çok daha zor olacak bir döneme doğru gidildiğini söyledi. Artık ülkelerin bununla ilgili ne yapacaklarını değil ne yaptıklarını ve bu konuda gelmiş oldukları aşamaları da konuştuğunu dile getiren Mandal, bu sürecin dönüşüm noktasındaki en önemli paydaşının sanayi olduğunu anlattı. Açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı COP28 İklim Zirvesi izlenimlerini de aktaran Mandal, 2053 sıfır Emisyon hedefini hatırlatarak bu noktada sanayinin rolünün önemine değindi.

 TÜBİTAK’ın bu süreçteki rolünün, 2021 yılının şubat ayında başladığına işaret eden Mandal, “Şubat 2021’de Türkiye’de bu konunun o dönem için az konuşulduğu bir ortamda TÜBİTAK olarak biz araştırma süreçlerinde Avrupa Yeşil Mutabakatıyla uyumlaştırma belgemizi yayımlayıp web sitemize koymuştuk. O gün için biraz daha farkındalık oluşturmaya çalışıyorduk ama bugün gelmiş olduğumuz aşamada artık zorunluluk halini aldı. 3 yıllık bir dönemde ülkemizde bu konudaki tüm kurumlarımız bunu sahiplendi. En önemli rol de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın; özellikle 2053 yılını hedef net sıfır emisyon koymasından sonra bu dönüşüm hızlı bir şekilde arttı.” ifadelerini kullandı.

Mandal, bu programda üç alt bileşenle beraber yer alacaklarını aktararak;TÜBİTAK bünyesinde yeşil üretim odağında firmalarını dönüştürmek isteyen KOBİ’lere mentörlük hizmetlerinin, prototipten ürüne geçiş aşamasındaki saha uygulamalarına yönelik Ar-Ge ve yenilik projelerinin ve yeşil teknolojilere odaklanan Sanayi Ar-Ge ve Yenilik Ağlarının destekleneceğini aktardı.

“Net sıfır emisyona geçiş Türk sanayisi için de önemli fırsatlar sunuyor”

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise iklim değişikliklerinin etkilerini hisseden ilk nesil ve bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesil olduklarını kaydetti. Türk sanayi sektörünün AB ortalamasından daha fazla karbon yoğunluğuna sahip olduğunu söyleyen Lopez, zorluklara rağmen net sıfır emisyona geçişin Türk sanayisi için de önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı. Lopez, yeşile yönelerek kaynakların daha verimli kullanılmasıyla firmaların karlılığını artırabileceğinin altını çizerek, “Dünya Bankası adına bu projenin resmi olarak başlatılmasını memnuniyetle karşılıyor ve önümüzdeki yıllarda hayata geçirilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.

“450 milyon dolarlık proje kurumlar arası işbirliğini de barındırıyor”

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü İlker Murat Ar da Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi çerçevesinde ortaya koyduğu taahhütle sanayide yeşil dönüşüm sürecinin büyük önem kazandığını dile getirdi. Ar, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki gelişmelerin imalat sanayisi başta olmak üzere tüm sektörleri bu dönüşüme hızlı şekilde hazırlamaları gerekliliğini daha da artırdığını, bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın liderliğinde ve Milli Teknoloji Hamlesi hedefi doğrultusunda sınırda karbon düzenlemesine tabi imalat sanayi sektörleri başta olmak üzere çeşitli çalışmalar gerçekleştirildiğini anlattı. Temel hedefi Türk sanayisi için yeşil dönüşümü bir zorunluluktan öte fırsat alanı olarak değerlendirmek olan bu çalışmalarda firmaların yeşil dönüşümünü destekleyen bütüncül, etkin, iddialı ve yenilikçi bir iyileştirme yaklaşımını benimsediklerini vurgulayan Ar, bu yaklaşımla ortaya koydukları çalışmalardan birinin de Dünya Bankası desteğiyle yürütecekleri Türkiye Yeşil Sanayi Projesi olduğuna işaret etti. Ar, 6 yıl sürecek ve toplam bütçesi 450 milyon dolar olan projenin aynı zamanda kurumlar arası işbirliğini de barındırdığına dikkati çekerek, desteklerinden dolayı Bakan Kacır ve çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.

KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, projenin, KOSGEB KOBİ’lerinin yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi tematik projeleri destekleyeceğini aktardı. Uluslararası pazarlarda KOBİ’lerin rekabet gücünü de artıracak proje kapsamında KOSGEB olarak KOBİ’lerin enerji maliyetlerini düşürmeyi, çevre dostu teknolojilere geçişini ve sürdürülebilir büyümesini hedeflediklerini vurgulayan İbrahimcioğlu, Yeşil Sanayi Projesi’nin Türkiye sanayisine, çevreye ve ekonomiye sürdürülebilir katkı sunmasını temenni etti.

Konuşmaların ardından Dünya Bankası Baş Ekonomisti ve Proje Lideri Stefka Slavova’nın moderatörlüğünde  gerçekleştirilen panelde, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin ayrıntıları paylaşıldı.

 “Türkiye Yeşil Sanayi Projesi” nedir?

Türkiye Yeşil Sanayi Projesi, sürdürülebilirlik ilkesi ile şekillenen 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılması için sanayide karbonsuzlaşma kapsamında önemli bir yeniliği başlatıyor.

Yeşil dönüşüm temelinde izleme yapılarak firmalarımızın yeşil dönüşüm yol haritasını hazırlamalarına yardımcı olacağız. Yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık yönetimi, döngüsel ekonomi, sürdürülebilirlik gibi alanlarda sanayi işletmeleri tarafından gerçekleştirilecek faaliyetleri destekleyeceğiz. Türkiye Yeşil Sanayi Projesi, sadece ülkemizin yeşil enerji geleceğini oluşturmakla kalmayacak, ulusal düzeyde yeşil dönüşüm bilincini artırarak Türk sanayisine küresel platformda güç kazandıracak.

Bu proje ile Karbon emisyonlarının azaltılması ve kaynak ile atık yönetiminin daha etkin hale getirilmesiyle, çevresel etkilerin en aza indirilmesi amaçlanarak sadece bugünkü neslin değil, gelecek nesillerin de daha yaşanabilir bir çevrede büyümesine katkı sağlanması hedefleniyor.

Sanayide yeşil uygulamaların yaygınlaşmasıyla çevre dostu üretim süreçleri ve teknolojik yenilikler öne çıkacak. Sanayide temiz, güvenilebilir, sürdürülebilir enerji kaynakları kullanımı da yaygınlaştırılacak. Yeşil teknolojiye yönelik Ar-Ge faaliyetleri ve inovasyonu destekleyerek Türk sanayisinin, küresel pazarda daha etkin bir konuma ve uluslararası yeşil değer zincirlerine entegre olması da sağlanacak.

Türkiye Yüzyılı’nda sanayide yeşil dönüşüm sürecinde kritik teknolojilerin tüketicisi olmak yerine, bu teknolojileri geliştiren, üreten ve ihraç eden yeni bir Türkiye devrini başlatacak bu proje ile firmalarımızın hem çevre dostu, kaynak verimli ve sürdürülebilir üretim süreçlerine geçişi hızlanacak hem de yeşil endüstriyel değer zincirlerinde rekabetçi güçleri de pekişecek.

TÜBİTAK Çağrıları açıldı

1831 – Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Desteği:

Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Desteği ile iş modellerini, tedarik ve değer zincirlerini, ürün ve hizmetlerini yeşil dönüşüme uyumlu hale getirmek isteyen KOBİ’lere mentörlük desteği sağlanacak.

TÜBİTAK KOBİ’lere yönelik bu hizmeti, deneyimli çözüm ortağı kuruluşlar ile birlikte yürütecek. Bugün çözüm ortakları havuzu oluşturmak için niyet beyanı çağrısı açıldı.

Mentörlük hizmetinden faydalanacak hedef kitle sadece KOBİ’ler. KOBİ’lerin bu kapsamda alacağı hizmet bedelinin %90’nını TÜBİTAK hibe olarak karşılayacak. Proje başına bütçe üst sınırı en fazla 210 bin TL, destek süresi en fazla 6 ay olabilecek. 

Bugün Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Desteği çerçevesinde KOBİ’lere yeşil dönüşüm konusunda rehberlik sağlayacak çözüm ortaklarını belirleyebilmek için niyet beyanı duyurusu yayınlandı. 12 Ocak 2023’te kapatılacak. 2024 yılının ilk çeyreğinde ise mentörlük hizmeti almak isteyen KOBİ’lerin başvuruları için yeni bir ilan yayınlanacak ve sürekli açık kalacak.

2024 yılı başında açılacak olan 1831 kodlu çağrının sürekli açık olması planlanıyor. 

Detaylı bilgi için tıklayınız.

1832 – Sanayide Yeşil Dönüşüm Desteği Çağrısı:

Sanayide Yeşil Dönüşüm Desteği ile bu alanda teknolojik çözümlerin ticarileşmesini kolaylaştıracak Ar-Ge ve yenilik projelerine kaynak aktarılacak.

Bu kapsamda, firmaların Teknoloji Hazırlık Seviyesi 5 ila 9 aralığını kapsayan çalışmalarına odaklanılacak. Bunlar prototipten ürüne geçiş aşamasındaki ölçeklendirme, demonstrasyon, validasyon ve sertifikasyon testleri ve saha denemeleri çalışmaları olabilecek.

Daha önce TÜBİTAK TEYDEB ve KOSGEB dahil ulusal kaynaklar veya uluslararası kaynaklar tarafından desteklenerek belirli bir aşamaya gelmiş; ancak henüz ticarileştirilmemiş; ve ticarileşmesi için üzerinde halen Ar-Ge çalışması yapılması gereken projeler çağrı kapsamına girebilecek.

Bununla birlikte kuruluşların kendi finansal kaynakları ile belirli bir aşamaya getirdikleri yeşil dönüşüm odaklı Ar-Ge ve yenilik çalışmalarını da çağrı kapsamında değerlendirilecek.

Desteğe hem KOBİ ve hem de büyük ölçekli kuruluşlar başvuru yapabilecekler. Ayrıca firma ortaklıklarını içeren projeler de desteklenebilecek. Bu bileşen altındaki projelerde üniversiteler ve araştırma kurumlarından danışmanlık ya da hizmet alımı mümkün olacak.

Projelerin destek süresi ise en fazla 24 ay ile sınırlı. 

Proje bütçesi üst limiti firma ölçeğine göre değişiklik gösterecek. Üst limitimiz 22,5 Milyon TL’a kadar çıkabilecek   (mikro/küçük ölçekli firmalar için en fazla 7,5 milyon TL, orta ölçekli firmalar için en fazla 12 milyon TL, büyük ölçekli firmalar için en fazla 22,5 milyon TL).   

Destekten faydalanacak sermaye şirketlerine faizsiz geri ödemeli finansman sağlanacak.

Destek oranı sırasıyla büyük şirketler için  %70, KOBİ’ler için %80, deprem bölgesindeki KOBI’ler için ise %90.

Geri ödeme koşullarını kolaylaştırmak için bir takım önlemler alındı. Büyük şirketler için bahsekonu finansmanın sadece %50 si, KOBİ’ler için ise sadece %40’ı firmalardan geri talep edilecek. Kullanılacak desteğin geri ödemesi, proje bittikten 1 yıl sonra başlayacak. Geri ödeme süresi en fazla 4 yıl olacak.     

Ek olarak projelerden beklenen bazı başarı kriterlerinin karşılanması durumunda geri talep edilecek oran daha da düşürülebilecek.  Bu başarı kriterlerine üretim birimi başına elektrik tüketiminde azalma oranı, üretim birimi başına su tüketiminde azalma oranı ve geri dönüştürülemeyen atık miktarında azalma oranı örnek olarak verilebilir.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

Söz konusu çağrılara TEYDEB Proje Değerlendirme ve İzleme Sistemi – PRODİS (eteydeb.tubitak.gov.tr) üzerinden elektronik olarak başvuru yapılabiliyor.

Dünya Bankası projesi kapsamında TÜBİTAK tarafından 2024 yılı içerisinde farklı işbirliği yapılarında 1832 kodlu 3 yeni çağrı ve 1833 kodlu 2 yeni SAYEM çağrısı açılması planlanıyor.

1833 – SAYEM Yeşil Dönüşüm Desteği Çağrısı:

SAYEM Yeşil Dönüşüm Desteği ile birden fazla projenin aynı anda bir arada eşgüdüm içinde yürütüldüğü platformlar olan Sanayiye Yönelik Ar-Ge ve Yenilik Ağları desteklenecek. Bu platformların özel sektör öncülüğünde, üniversite ve kamu iş birliğiyle kurulması hedefleniyor. Platformlar içinde yer alan aktörler ülkemizin yeşil büyümesine katkı sağlayacak katma değeri yüksek ürün veya ürün gruplarına yönelik Ar-Ge faaliyetlerini içeren Ürünleştirme Yol Haritaları oluşturarak TÜBİTAK’a başvuru yapacaklar. 

TÜBİTAK girdi-çıktı ilişkisi ve/veya ortak bir teknoloji tabanından beslenme gibi farklı nedenlerle birbiriyle ilişkilendirilmiş proje grubuna yönelik bir bütün halinde destek verecek. Hedeflenen ürün veya ürün grubunun teknoloji hazırlık seviyesi 5 ve üzeri teknolojiler kullanılarak son kullanıcılar ile işbirliği içerisinde ticarileştirme seviyesine getirilmesi gerekiyor.

Platformlar, Ar-Ge projesi yönetimi tecrübesine sahip büyük veya orta ölçekli bir özel sektör kuruluşu tarafından yönetilecek. Platformda yöneticiye ek olarak en az 3 ortağın daha yer alması gerekiyor. Bunlar arasında mutlaka Ar-Ge veya Tasarım Merkezlerine, KOBİlere ve  üniversiteler gibi araştırma kurumlarına yer verilmesi bekleniyor.

Bütçe platform başına en fazla 300 milyon TL; ve destek süresi en fazla 36 ay olacak.

Platform bünyesinde aktör başına bütçe üst limiti 60 milyon TL’ye kadar da çıkabilecek (KOBİ’ler için en fazla 15 milyon TL; büyük şirketler için en fazla: 60 milyon TL). Destekten faydalanacak sermaye şirketlerine TÜBİTAK 1832 Desteğindeki aynı koşullar ile faizsiz geri ödemeli finansman sağlanacak. Kullanılacak desteğin geri ödemesi, proje bittikten 1 yıl sonra başlayacak. Geri ödeme süresi en fazla 4 yıl olacak. Platformlarda ortak olarak yer alan araştırma kurumlarına ise %100 hibe destek verilecek.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

Projeye ilişkin bilgiler için:

www.tgip.sanayi.gov.tr

https://www.tubitak.gov.tr/tr/turkiye-yesil-sanayi-projesi

Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası nedir?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile işbirliğinde TÜBİTAK tarafından “Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası” hazırlandı. Bu çalışmada çıkan Demir-Çelik, Alüminyum, Çimento, Kimyasallar, Plastik ve Gübre sektörlerine odaklanıldı.  Ekonomimiz için kritik olan, lokomotif sektörlere üretim zincirlerinin ilk aşamalarında temel girdiler sağlayan ve karbon emisyonu açısından ön plana çıkan Demir-Çelik, Alüminyum, Çimento, Kimyasallar, Plastik ve Gübre sektörlerinde 2026, 2030 ve 2035 yıllarına ilişkin Ar-Ge ve yenilik temelli çözümler tüm paydaşlarla birlikte belirlendi ve ilan edildi.

Bu kapsamda önce, sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. Sanayi sektörlerinin ihtiyaçlarının belirlenmesi çalışmaları,  sektörü temsil kabiliyeti olan şemsiye STK’lar tarafından yönetildi. Bu amaçla, 371 özel sektör temsilcisiyle her sektörde ayrı ayrı olacak şekilde Sektörel Odak Grupları oluşturuldu.

Sektörel odak gruplarını yöneten STK’lar:

Demir Çelik Sektörü için Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), Alüminyum Sektörü için Girişimci Alüminyum Sanayicileri ve İşadamları Derneği (GALSİAD), Kimya Sektörü için Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD), Plastik Sektörü için Türkiye Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), Çimento Sektörü için  Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği(TÜRKÇİMENTO) ve Gübre Sektörü için Gübre İmalatçıları, İthalatçıları ve İhracatçıları Birliği (GÜİD).

Sanayi kuruluşlarımız tarafından belirlenen teknolojik ihtiyaçlar; İklim Şurası Bilim ve Teknoloji Komisyonu çıktıları, her sektördeki “Mevcut En İyi Teknikler – Best Available Techniques (BAT)” referans dokümanlarından girdiler ve küresel teknolojik eğilimlerle zenginleştirildi.

Sonrasında özel sektörün yeşil dönüşümü için yine özel sektör tarafından belirlenen ihtiyaçlara teknolojik çözümler oluşturulması amacıyla, özel sektör ile akademisyenlerin biraraya getirildiği danışma grupları toplantıları yapıldı. Alanında yetkin yaklaşık 100 akademisyen ve araştırmacıyla birlikte yürütülen bu süreçte yine özel sektör temsilcileri ile yoğun istişareler sonucu nihai başlıklar oluşturuldu.

Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası İçin:

https://tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/politikalar/icerik-yesil-buyume-teknoloji-yol-haritasi

Kaynak: TÜBİTAK