Türk’ün Tarihi, Türk’ün Geleceği
Bugünümüz, dünümüzün bir sonucu. Yaşadığımız tarih, bugünümüzün mimarı. Bahsedeceğimiz tarih ise Türk milletinin büyük ve görkemli tarihi; bu tarih bilincine nasıl sahip olunacağı konusunda küçük bir farkındalık.
Türk milleti, tarihten bu yana geniş coğrafyada egemenlik sürmüştür. Kalıp bir ifade olsa da Türk milleti, “destan yapmaktan; destan yazmaya fırsat bulamayan” bir millettir.
Tarihî kayıtlar, Orta Asya coğrafyasında M.Ö. 4000-1000 arasında Anav kültürünün; M.Ö. 3000’de Kelteminer kültürünün; M.Ö. 2500-1700 arasında Afanesyova kültürünün; M.Ö. 1700-1200 arasında da Andronovo kültürünün varlığına işaret eder. Anav kültürünü kimlerin oluşturduğu tam net olmamakla beraber, Proto-Türkler tarafından yaratıldığı ihtimali yüksektir.
Türk kültürünün önemli bir göstergesi olan “at”ın ilk defa bu kültürde görülmüş olması önemlidir. Türk ana yurdunda görülen en eski kültür çevresi M.Ö. 2500-1700 yıllarına ait Afanesyova kültürü; Altay Dağlarından İdil/Volga Nehri’ne kadar uzanan geniş bozkırlarında etkilidir. M.Ö. 1700-1200 yıllarındaki Andronovo kültürü ise Altay ve Tanrı Dağları ile Yayık Nehri arasındaki bozkır bölgesinde hâkimdir.
Özellikle Afanesyova ve Andronovo kültürü Türk soyunun prototipi “barakisefal atlı savaşçı beyaz ırk” yani Türklerin ataları tarafından oluşturulmuştur (Koçsoy, 2002: 34). M.Ö. 1200 ile 700 yılları arasında eski Türk yurdunda egemen kültür olarak Karasuk kültürü ile karşılaşılır. Bu kültürün diğer kültürlere göre temel farkı, demirin bulunması ve işlenmesidir. Bu kültür, Yenisey Nehri kollarından Karasuk çevresinde etkili olmuştur.